Koşullu Salıverilme Süreleri Ne Kadardır?

Av. İsmail Çavuş
5 Ağustos 2025
Koşullu Salıverilme Süreleri Ne Kadardır?

Koşullu Salıverilme, Türk Ceza Hukukunda önemli bir infaz kurumu olarak karşımıza çıkmaktadır. Hükümlülerin cezaevinde geçirdikleri süre boyunca gösterdikleri iyi hal ve topluma uyum çabaları neticesinde, cezasının belirli bir kısmını dışarıda tamamlamalarına olanak tanıyan bu sistem, hem bireyin topluma kazandırılması hem de ceza adaletinin insancıl bir yaklaşımla uygulanması açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak, bu müessesenin işleyişi, özellikle de 'Koşullu Salıverilme süreleri ne kadardır?' sorusu etrafında birçok detayı barındırmaktadır. Bu makalede, bu infaz kurumunun hukuki niteliği, uygulama şartları, farklı suç tiplerine göre değişen süreleri ve bu konudaki güncel Yargıtay içtihatları detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Ayrıca, denetimli serbestlik ile olan ilişkisi ve bu süreçte karşılaşılabilecek hukuki sorunlar da açıklığa kavuşturulacaktır.

Koşullu Salıverilme Nedir?

Koşullu salıverilme, halk arasında yaygın olarak "şartlı tahliye" olarak da bilinen, hükümlünün hapis cezasının belirli bir kısmını ceza infaz kurumunda iyi halli olarak geçirmesi durumunda, cezasının kalan kısmını dışarıda, denetim altında tamamlamasına imkan tanıyan bir infaz hukuku kurumudur. Bu müessese, sadece bir tahliye yöntemi olmanın ötesinde, hükümlünün topluma yeniden entegrasyonunu, ıslahını ve suçtan uzak durmasını teşvik eden önemli bir araçtır. Türk Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun (5275 sayılı Kanun) ve ilgili mevzuat çerçevesinde düzenlenen koşullu salıverilme, ceza adalet sistemimizin temel prensiplerinden olan bireyselleştirme ve yeniden topluma kazandırma ilkelerinin bir yansımasıdır. Hükümlünün cezaevindeki davranışları, eğitim ve iyileştirme faaliyetlerine katılımı, disiplin durumu gibi faktörler, iyi hal değerlendirmesinde büyük rol oynar. 

Bu değerlendirme, infaz kurumu idaresi tarafından hazırlanan raporlar ve infaz hakimliğinin kararıyla şekillenir. Koşullu salıverilme kararı, hükümlüye bir denetim süresi belirler ve bu süre zarfında hükümlünün belirli yükümlülüklere uyması beklenir. Bu yükümlülüklere uyulmaması halinde, koşullu salıverilme kararının geri alınması ve hükümlünün cezasının kalan kısmını cezaevinde tamamlaması söz konusu olabilir. Bu durum, koşullu salıverilmenin bir hak olmasının yanı sıra, belirli sorumlulukları da beraberinde getiren bir infaz rejimi olduğunu göstermektedir. Özellikle ağır ceza avukatı desteğiyle yürütülen hukuki süreçlerde, koşullu salıverilme şartlarının doğru anlaşılması ve yerine getirilmesi büyük önem taşır.

Koşullu Salıverilme Süreleri ve Hesaplaması

Koşullu salıverilme, hükümlünün ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin ardından belirli şartlar altında tahliye edilmesini sağlayan bir mekanizmadır. Bu sürelerin hesaplanması, Türk Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun (5275 sayılı Kanun) ve ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılır. Genel kural olarak, süreli hapis cezasına mahkum olan hükümlüler, cezalarının yarısını infaz kurumunda iyi halli olarak geçirmeleri halinde koşullu salıverilmeden yararlanabilirler. Ancak, bu genel kuralın bazı istisnaları ve özel durumları bulunmaktadır. İnfaz sürelerinin doğru hesaplanması, hükümlünün hak kaybına uğramaması ve infaz sürecinin şeffaf bir şekilde yürütülmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Genel Koşullu Salıverilme Süreleri

5275 sayılı Kanun'a göre, süreli hapis cezasına mahkum olan hükümlüler için genel koşullu salıverilme oranı, cezanın yarısıdır. Örneğin, 6 yıl hapis cezası alan bir hükümlü, 3 yılını ceza infaz kurumunda iyi halli olarak geçirmesi durumunda koşullu salıverilme hakkı kazanır. Bu oran, 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerle birlikte, birçok suç tipi için üçte ikiden yarıya indirilmiştir. Bu düzenleme, infaz sisteminde önemli bir esneklik sağlamış ve hükümlülerin daha erken tahliye olmalarına olanak tanımıştır. Müebbet hapis cezasına mahkum olanlar için ise koşullu salıverilme süresi 24 yıl, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar için ise 30 yıldır. Bu süreler, hükümlünün ceza infaz kurumunda fiilen geçirmesi gereken asgari süreleri ifade eder.

İstisnai Durumlar ve Özel Süreler

Bazı suç tipleri ve özel durumlar için koşullu salıverilme süreleri, genel kurallardan farklılık göstermektedir. Özellikle Türk Ceza Kanunu'nda yer alan bazı ağır suçlar için koşullu salıverilme oranı üçte iki olarak uygulanmaya devam etmektedir. Bu suçlar arasında kasten öldürme, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti gibi suçlar bulunmaktadır. Ayrıca, suç işlemek amacıyla örgüt kurma veya yönetme ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlardan mahkum olanlar için de daha ağır koşullu salıverilme süreleri öngörülmüştür. Örneğin, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olan örgütlü suç failleri için bu süre 36 yıla, müebbet hapis cezasına mahkum olanlar için 30 yıla, süreli hapis cezasına mahkum olanlar için ise cezalarının üçte ikisine çıkarılmıştır. Birden fazla hapis cezasına çarptırılan hükümlüler için de toplam ceza miktarına göre özel hesaplamalar yapılır. Bu karmaşık hesaplamalar, infaz hukukunun inceliklerini ortaya koymakta ve her bir davanın kendine özgü koşullarının titizlikle değerlendirilmesini gerektirmektedir. Bu noktada, bir ağır ceza avukatının uzmanlığı, doğru infaz hesaplamalarının yapılması ve hükümlünün haklarının korunması açısından hayati bir rol oynar.

Çocuk Hükümlülerde Koşullu Salıverilme

Çocuk hükümlülerde koşullu salıverilme süreleri, yetişkin hükümlülere göre daha farklı ve lehe düzenlenmiştir. Kanun koyucu, çocukların topluma kazandırılması ve yeniden suç işlemelerinin önüne geçilmesi amacıyla özel hükümler getirmiştir. Örneğin, 15 yaşını dolduruncaya kadar infaz kurumunda geçirilen her bir gün, iki gün olarak hesaplanır. Bu durum, çocuk hükümlülerin daha erken koşullu salıverilme imkanına sahip olmalarını sağlar. Çocuk mahkemeleri tarafından verilen kararlar ve çocuk infaz kurumlarındaki iyileştirme programları, çocuk hükümlülerin iyi hal değerlendirmesinde önemli rol oynar. Çocukların hassas durumu göz önüne alındığında, infaz süreçlerinin onların gelişimine uygun bir şekilde yürütülmesi ve topluma sağlıklı bireyler olarak dönmeleri hedeflenir. Bu alanda da hukuki destek, çocuk hükümlülerin haklarının korunması ve doğru yönlendirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Koşullu Salıverilme Kararının Geri Alınması

Koşullu salıverilme, hükümlüye tanınan bir hak olmasının yanı sıra, belirli yükümlülükleri de beraberinde getirir. Hükümlünün denetim süresi içerisinde bu yükümlülüklere uymaması veya kasıtlı bir suç işlemesi durumunda, koşullu salıverilme kararının geri alınması söz konusu olabilir. Bu durum, infaz hukukunda "koşullu salıverilmenin geri alınması" olarak adlandırılır ve hükümlünün cezasının kalan kısmını ceza infaz kurumunda tamamlamasına yol açar. Geri alma kararı, infaz hakimi tarafından verilir ve bu karara karşı itiraz yolu açıktır. Yargıtay içtihatları da bu konuda önemli yol göstericidir. 

Örneğin, Yargıtay, denetim süresi içinde işlenen suçun kasıtlı olması ve hapis cezasını gerektirmesi halinde koşullu salıverilme kararının geri alınabileceğine hükmetmektedir. Ancak, suçun niteliği, işlenme şekli ve hükümlünün denetim süresindeki genel davranışları gibi faktörler, geri alma kararının değerlendirilmesinde etkili olabilir. Bu süreçte, hükümlünün haklarının korunması ve adil bir yargılamanın sağlanması için hukuki destek almak büyük önem taşır. Bir ağır ceza avukatı, bu tür durumlarda hükümlünün itiraz haklarını kullanmasına ve hukuki sürecin doğru bir şekilde yürütülmesine yardımcı olabilir. Koşullu salıverilmenin geri alınması, infaz sisteminin caydırıcılık ve disiplin unsurlarını pekiştiren bir mekanizma olup, hükümlülerin denetim süresi boyunca topluma uyum sağlama çabalarını sürdürmelerinin gerekliliğini vurgular.

Yargıtay Kararları Çerçevesinde Koşullu Salıverilme

Türk hukuk sisteminde Yargıtay kararları, kanunların yorumlanması ve uygulanması açısından büyük önem taşır. Koşullu salıverilme konusunda da Yargıtay, verdiği içtihatlarla infaz hukukunun gelişimine önemli katkılar sağlamıştır. Yargıtay, koşullu salıverilmeyi bir infaz kurumu olarak kabul etmekle birlikte, hükümlünün iyi halinin değerlendirilmesi, sürelerin hesaplanması ve koşullu salıverilme kararının geri alınması gibi konularda yol gösterici kararlar almıştır. Özellikle iyi hal kavramının somutlaştırılması noktasında Yargıtay, hükümlünün ceza infaz kurumundaki davranışları, eğitim ve iyileştirme faaliyetlerine katılımı, disiplin durumu ve topluma uyum çabalarını bir bütün olarak değerlendirmenin gerekliliğini vurgulamıştır. Sadece cezaevinde sorun çıkarmamak değil, aynı zamanda topluma faydalı bir birey olma yönünde gayret göstermek de iyi halin önemli bir göstergesidir. 

Yargıtay kararları, koşullu salıverilme sürelerinin hesaplanmasında da titiz bir yaklaşım sergilemiş, özellikle birden fazla cezası olan hükümlüler ile özel suç tiplerinden mahkum olanların durumlarını ayrı ayrı ele almıştır. Bu kararlar, infaz hakimliklerinin ve ilgili kurumların uygulama birliğini sağlamasına yardımcı olmaktadır. Koşullu salıverilme kararının geri alınması konusunda ise Yargıtay, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi veya yükümlülüklere aykırı davranış sergilenmesi durumunda geri alma kararının hukuka uygun olacağını belirtmiştir. Ancak, her olayın kendi özelinde değerlendirilmesi gerektiği ve hükümlünün savunma hakkının kısıtlanmaması gerektiği de Yargıtay tarafından önemle vurgulanmıştır. Bu karmaşık hukuki süreçlerde, Yargıtay içtihatlarına hakim, deneyimli bir ağır ceza avukatından alınacak hukuki destek, hükümlünün haklarının korunması ve doğru adımların atılması açısından vazgeçilmezdir. Zira, yerel mahkemelerin ve infaz hakimliklerinin kararlarına karşı Yargıtay nezdinde yapılacak itirazlar, sürecin seyrini değiştirebilecek nitelikte olabilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Şartlı Tahliyeden Kimler Faydalanabiliyor?

Şartlı tahliyeden, hakkında hapis cezasına hükmedilmiş ve kanunda belirtilen koşullu salıverilme şartlarını yerine getiren tüm hükümlüler faydalanabilir. Bu şartlar arasında cezanın belirli bir kısmının infaz kurumunda iyi halli olarak geçirilmesi, denetim süresi boyunca yükümlülüklere uyulması gibi hususlar yer alır. Ancak, Türk Ceza Kanunu'nda belirtilen bazı özel suçlar (örneğin, kasten öldürme, cinsel suçlar, uyuşturucu ticareti, örgütlü suçlar) için koşullu salıverilme oranları daha ağır olabilir veya bazı durumlarda şartlı tahliyeden faydalanma imkanı kısıtlanabilir. Her somut olayın kendi özelinde değerlendirilmesi ve hukuki danışmanlık alınması önemlidir.

Şartlı Tahliye Ne Anlama Gelir?

Şartlı tahliye, hukuki adıyla koşullu salıverilme, hükümlünün hapis cezasının belirli bir kısmını ceza infaz kurumunda iyi halli olarak geçirdikten sonra, cezasının kalan kısmını dışarıda, denetim altında tamamlamasına olanak tanıyan bir infaz hukuku müessesesidir. Bu sistem, hükümlünün topluma yeniden uyum sağlamasını ve suçtan uzak durmasını teşvik etmeyi amaçlar. Şartlı tahliye, bir lütuf değil, kanunda belirtilen şartların yerine getirilmesi halinde hükümlüye tanınan bir haktır.

Koşullu Salıverme Kararını Kim Verir?

Koşullu salıverilme kararı, infaz kurumunun bulunduğu yerdeki İnfaz Hakimliği tarafından verilir. İnfaz kurumu idaresi tarafından hazırlanan ve hükümlünün iyi halini gösteren gerekçeli rapor, infaz hakimliğine sunulur. İnfaz hakimi, bu raporu ve dosyadaki diğer bilgi ve belgeleri değerlendirerek koşullu salıverilme hakkında karar verir. İnfaz hakiminin kararına karşı itiraz yolu açıktır.