Cezaevine Girenin İlk Mahkemesi Ne Zaman Olur?

Av. İsmail Çavuş
25 Ekim 2025
Cezaevine Girenin İlk Mahkemesi Ne Zaman Olur?

Cezaevine giren kişinin ilk mahkemesi, tutuklama kararından sonra yapılan ilk duruşmadır. Bu duruşma, iddianamenin kabulünü takiben genellikle 15 ila 30 gün içinde yapılır. Tutuklu yargılamalarda bu süre, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) gereğince makul sürede yargılanma hakkının bir güvencesidir.

Cezaevine Girenin İlk Mahkemesi Ne Zaman Olur, Süre Nasıl Hesaplanır?

Cezaevine girenin ilk mahkemesi, tutuklama kararından sonra davanın esasına ilişkin ilk duruşmadır ve genellikle iddianamenin kabulünü takiben 15 ila 30 gün içinde yapılır. Bir kişi, hakkında verilen tutuklama kararı sonrasında cezaevine (tutukevine) konulduğunda, yargılama süreci hız kazanır. Türk hukukunda tutuklu yargılamalar, adil yargılanma hakkı ve kişi hürriyeti ve güvenliği ilkeleri gereğince öncelikli olarak ele alınır.

Tutuklama kararı, genellikle soruşturma aşamasında, şüpheli savcılık ifadesi sonrasında Sulh Ceza Hâkimliği tarafından verilir. Bu karar ile cezaevine giren kişinin asıl davasının (kovuşturma) ilk duruşması, aşağıdaki adımlara bağlıdır:

  1. İddianamenin Hazırlanması: Cumhuriyet Savcısı, soruşturmayı tamamlar ve yeterli delil olduğuna kanaat getirirse, suçlamaları ve delilleri içeren bir iddianame hazırlar.
  2. İddianamenin Kabulü: İddianame, yetkili ve görevli mahkemeye (Asliye Ceza veya Ağır Ceza) sunulur. Mahkeme, iddianameyi 15 gün içinde inceleyerek kabul edip etmeyeceğine karar verir. Kabul edildiği an, kovuşturma (dava) aşaması resmen başlar.
  3. İlk Duruşma (Celse) Tarihinin Belirlenmesi: İddianamenin kabulüyle birlikte mahkeme, duruşma gününü belirler. CMK'da tutuklu sanıklar için ilk duruşmanın yapılacağı kesin bir gün sayısı belirtilmemiştir. Ancak, CMK madde 108 uyarınca, tutukluluk durumunun en geç 30 günde bir re'sen (kendiliğinden) incelenmesi zorunluluğu, uygulamada mahkemelerin ilk duruşma tarihini bu 30 günlük süreyi aşmayacak şekilde belirlemesine neden olur.

Özetle tutuklama kararından sonraki süreçte, cezaevine girenin ilk mahkemesi ne zaman olur sorusunun cevabı, iddianamenin kabulünden sonraki birkaç hafta (genellikle 15-30 gün arası) olarak karşımıza çıkar. Bu süre, dosyanın karmaşıklığına, mahkemenin iş yüküne ve suçun niteliğine göre değişebilir, ancak makul sürede yargılanma ilkesi gereği, tutuklu dosyalarına öncelik verilir.

Tutuklama Kararından Sonra Cezaevine Girenin İlk Mahkemesi Ne Zaman Olur?

Tutuklama kararı, şüpheli veya sanığın yargılama sonuçlanana kadar cezaevinde kalmasını sağlayan, en ağır koruma tedbiridir. Bu kararın verilmesiyle başlayan süreç, kişinin hakim karşısına çıkma sıklığını ve yargılamanın seyrini belirler.

Tutuklama Kararını Kim Verir ve Hangi Şartlar Aranır?

Tutuklama kararı, sadece Sulh Ceza Hâkimi veya yargılamayı yapan mahkeme tarafından verilebilir. Savcının sadece talep etme yetkisi vardır. CMK madde 100'e göre tutuklama için iki temel şartın birlikte bulunması gerekir:

  1. Kuvvetli Suç Şüphesinin Varlığı: Şüphelinin suçu işlediğine dair somut delillere dayanan yoğun bir şüphenin bulunması.
  2. Tutuklama Nedenlerinden Birinin Varlığı:
  • Şüphelinin kaçması, kaçma şüphesini uyandıran somut olguların bulunması.
  • Delilleri karartma, değiştirme veya gizleme tehlikesi.
  • Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapma girişiminde bulunma şüphesi.

Tutuklama kararı verildikten sonra, kişi hemen tutukevine sevk edilir. Bu aşamadan sonraki süreç, davanın açılması (kovuşturma) ve duruşmaların başlamasıyla devam eder.

Tutukluluk İncelemesi ve Yargılama Süresi

Tutuklu yargılamanın en önemli güvencesi, tutukluluk incelemesinin düzenli yapılmasıdır.

  • Soruşturma: Sulh Ceza Hâkimliği, tutukluluğu en geç 30 günde bir re’sen inceler. (CMK 108/1)
  • Kovuşturma: Mahkeme, her duruşmada veya en geç 30 günde bir, tutukluluğun devamına karar verir. (CMK 108/2)
  • İlk Duruşma: İddianamenin kabulünden sonra mahkemece belirlenir. Genellikle 15 gün – 1 ay içinde yapılır. (CMK 108, dolaylı olarak)

Bu 30 günlük inceleme zorunluluğu, cezaevine girenin ilk mahkemesi ne zaman olur sorusunun cevabını pratikte hızlandıran en önemli mekanizmadır. Mahkemeler, dosya üzerinden inceleme yapmak yerine, sanığı hakim karşısına çıkma imkanı sunarak ilk duruşmayı bu süre zarfında yapmayı tercih eder.

Sorgu ile Mahkeme Arasındaki Fark Nedir?

Cezaevine giren bir kişi, genellikle tutuklanma kararından hemen önce zaten bir yargıç, yani Sulh Ceza Hâkimi huzuruna çıkar. Bu aşama hukukta “sorgu” olarak adlandırılır ve çoğu zaman asıl mahkeme süreciyle (duruşma) karıştırılır.

Sulh Ceza Hâkimliği’ndeki sorgu, kişinin özgürlüğünden mahrum bırakılıp bırakılmayacağına karar verilen, hayati öneme sahip bir ön duruşma niteliğindedir. Ancak bu aşama, davanın esasına ilişkin bir yargılama değildir; yalnızca tutuklama tedbirinin hukuka uygunluğunu değerlendirir.

Asıl yargılama süreci ise iddianamenin kabulüyle başlar. Bu evrede kişi artık “sanık” statüsündedir ve mahkeme tarafından suçlu olup olmadığına karar verilir. Duruşmalarda deliller toplanır, tanıklar dinlenir, savunmalar alınır ve sonunda hüküm kurulur.

Tutuklama Öncesi 24 Saatlik Süre

Ceza muhakemesi kanununa göre, yakalanan bir kişi, en geç 24 saat içinde hâkim (Sulh Ceza Hâkimi) önüne çıkarılmak zorundadır (CMK md. 91). Bu süre, yakalama yerine en yakın mahkemeye sevk için gerekli süre (en fazla 12 saat) hariç tutulmuştur. Toplu işlenen suçlarda ise bu süre, savcılık kararıyla 4 güne kadar uzatılabilir. Bu sürelerin aşılması, kişinin hukuka aykırı olarak özgürlüğünden mahrum bırakılması anlamına gelir ve hak arama özgürlüğü kapsamında tazminat hakkı doğurabilir.

Ne Zaman Tahliye Talep Edilebilir?

Tutuklu bulunan şüpheli veya sanık, yargılamanın her aşamasında tahliyesini talep etme hakkına sahiptir. Bu, adil yargılanma hakkının bir uzantısıdır. Tahliye talebi, tutukluluğu gerektiren şartların (kaçma şüphesi, delil karartma vb.) ortadan kalktığı veya tutukluluğun ölçüsüz hale geldiği gerekçesiyle yapılır.

Tahliye Talebi Mekanizmaları

  • Re'sen İnceleme (30 Günlük Süre): Mahkeme veya Sulh Ceza Hâkimi, yukarıda belirtildiği gibi, en geç 30 günde bir tutukluluğun devam edip etmeyeceğini kendiliğinden inceler. Sanık veya avukatı, bu inceleme öncesinde dosyaya tahliye talebini içeren bir dilekçe sunabilir.
  • Duruşma Sırasında Talep: Kovuşturma aşamasında, her duruşmada sanık veya avukatı sözlü olarak tahliye talebinde bulunabilir. Mahkeme, bu talebi dinleyerek derhal bir karar verir.
  • Duruşma Arasında Talep: Duruşmalar arasında da sanık, mahkemeye yazılı bir dilekçe ile tahliye talebini iletebilir. Mahkeme, bu talebi 30 günlük inceleme süresini beklemeksizin dosya üzerinden değerlendirir.

Tahliye talebinin kabul edilmesi durumunda, mahkeme genellikle adli kontrol tedbirlerinden birine (yurt dışı yasağı, imza yükümlülüğü, elektronik kelepçe vb.) hükmeder.

Uzayan Tutukluluk Durumunda Ne Yapılır?

Tutukluluk süresi, suçun niteliğine göre kanunda belirlenmiş üst sınırları aşamaz. Ancak bu üst sınırlar içinde dahi, tutukluluğun makul süreyi aşması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Anayasa'nın güvence altına aldığı özgürlük hakkının ihlali anlamına gelebilir.

Kanuni Tutukluluk Süreleri (CMK md. 102)

  • Asliye Ceza Mahkemesi suçları: En fazla 1 yıl, gerekçeyle 6 ay uzatılabilir → toplam 1,5 yıl.
  • Ağır Ceza Mahkemesi suçları: En fazla 2 yıl, gerekçeyle 3 yıl uzatılabilir → toplam 5 yıl.
  • Terör ve örgütlü suçlar: Özel kanunlarda daha uzun süreler öngörülür. TMK’da tutukluluk süresi 5 yıla kadar uzayabilir.

Bu süreler, istinaf ve temyiz aşamalarında geçen süreleri kapsamaz. Eğer tutukluluk süresi, kanunda belirtilen bu azami süreleri aşmışsa, sanığın derhal tahliye edilmesi gerekir.

Hukuki Başvuru Yolları

Tutukluluğun makul süreyi aştığı veya hukuka aykırı olduğu düşünülen her durumda, sanık ve avukatı aşağıdaki yollara başvurabilir:

  • İtiraz: Tutuklama kararına veya tutukluluğun devamı kararına karşı, kararı veren merciin bir üstü olan mahkemeye (veya aynı düzeydeki bir sonraki numaralı mahkemeye) 7 gün içinde itiraz edilebilir.
  • Bireysel Başvuru (Anayasa Mahkemesi): Tüm olağan kanun yolları tüketildikten sonra, tutukluluğun hukuka aykırı olduğu veya makul süreyi aştığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuru yapılabilir. AYM, bu başvuruları öncelikli olarak inceler.
  • AİHM Başvurusu: AYM kararından sonra, kişi hala hakkının ihlal edildiğini düşünüyorsa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurma hakkına sahiptir.

Sıkça Sorulan Sorular

Cezaevine girenin ilk mahkemesi ne zaman olur sorusuyla ilgili olarak, tutuklu yakınları ve ilgililer tarafından sıkça sorulan bazı sorular ve kısa yanıtları aşağıda sunulmuştur:

Cezaevine Giren Kişinin İlk Mahkemesi Ne Zaman Olur?

Tutuklama kararının ardından başlayan kovuşturma evresinde, iddianamenin kabulünü takiben genellikle birkaç hafta ile bir ay içinde ilk duruşma yapılır. CMK gereği tutukluluk durumu en geç 30 günde bir incelenmek zorundadır.

Tutuklu Sanıkların Yargılaması Neden Daha Hızlıdır?

Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı anayasal bir güvence altında olduğu için, tutuklu sanıkların yargılamaları, özgürlük kısıtlamasının en kısa sürede sona erdirilmesi amacıyla kanunen öncelikli ve hızlı yürütülür.

Savcılık İfadesi Mahkeme Yerine Geçer mi?

Hayır. Savcılık ifadesi bir soruşturma işlemidir ve delil toplama amacını taşır. Mahkeme (duruşma) ise hüküm kurma yetkisine sahip olan ve yargılamanın esasını oluşturan kovuşturma işlemidir.

İlk Mahkemede Tahliye Çıkar mı?

Evet. İlk duruşmada, mahkeme tutukluluğun devamı için gerekli şartların (CMK md.100) hala mevcut olup olmadığını değerlendirir. Eğer bu şartlar ortadan kalkmışsa veya adli kontrol tedbirleri yeterli görülürse, sanığın tahliyesine karar verilebilir.

Sonuç

Cezaevine girenin ilk mahkemesi ne zaman olur sorusu, özgürlüğünden mahrum bırakılan bir kişinin ve ailesinin en temel endişesini yansıtır. Türk ceza muhakemesi sistemi, bu endişeyi gidermek ve adil yargılanma hakkını teminat altına almak üzere kurulmuştur.

Her tutuklunun kısa sürede yargı önüne çıkma hakkı vardır. Tutuklama bir ceza değil, bir koruma tedbiri olduğu için, bu tedbirin gerekliliği ve ölçülülüğü sürekli olarak denetlenmek zorundadır. Mahkemeler, tutuklama kararını verdikten sonra, iddianamenin kabulüyle birlikte en geç 30 günlük periyotlarla tutukluluk durumunu incelemekle yükümlüdür. Bu yasal zorunluluk, yargılamanın makul sürede başlamasını ve devam etmesini sağlayarak, kişilerin hukuki güvencesini oluşturur. Hukuk devleti ilkesi, kişinin suçluluğu kanıtlanana kadar masum sayılmasını ve özgürlüğünün keyfi olarak kısıtlanmamasını gerektirir. Bu nedenle, tutukluluk sürecinde alanında yetkin bir ceza avukatından hukuki destek almak ve hak arama özgürlüğünü etkin bir şekilde kullanmak büyük önem taşır.